Küçük adamım Bedri Bulut…
İşte güçlü bebeğimin doğuş hikayesi.
İşte benim yaşadığım en güzel tecrübem…
İşte sezeryan sonrası doğal doğum hikayem…
Hadi en başından başlayalım.
19 Ağustos 2021… Bir perşembe sabahı ara ara gelen sancılarım var. O hafta biraz yorulduğumdan gelen sancılarımı yorgunluğuma bağlamıştım. Aslında gebeliğim hep riskliydi bu yüzden hamileliğim boyunca uzanıp dinleniyordum ama bu sancıları doğumumun başlangıcı olarak algılamadım bu yüzden doktora gitmedim.
Saatler ilerledikçe sancılarım biraz artmaya başladı o zaman biraz endişelendim. doktorumun mesai saati bittiği için kliniğine gidemedim başka bir doktorda da muayene olmak istemediğimden hastaneye falan gitmedim. Hala “geçer birazdan” diyip duruyordum. Cuma sabahı olduğunda sancılarım devam ediyordu hemen doktorumuzun yolunu tuttuk.
Henüz 34+2 idik ve daha çok erkendi.
Muayene sonrası doktorum kasılmalarımın olduğunu ve korkarım doğumun başladığını söyledi. Birkaç serum ve ilaçla en azından 4-5 gün ertelemeye çalıştık çünkü doktorumu çok seviyor ve doğumumu onun yapmasını istiyordum. anlaşmış olduğu hastane 35 hafta öncesi bebekleri kabul etmiyordu. Yine de engelleyemezsek diye doktorum hastaneyi arayıp bilgilendirme yaptı ama risk alamayacaklarını ve 35 hafta öncesi bebeleri kabul edemeyeceklerini söylediler. bunu duyunca ağlamaya başladım çünkü kendi doktorumu istiyordum. Araştırma hastanesine gitmek istemiyordum ki zaten doktorum o gün mecbur kalıp bir hastasını araştırma hastanesine göndermiş ve maalesef orda tüm küvezler dolu olduğundan hastayı Denizli’ye sevk etmişler. Tüm bunları duyunca sakin olamıyor sürekli ağlıyordum. Çünkü hiç bilmediğim bir ortam, tanımadığım doktorlar üstüne üstük bizi de Denizli’ye sevk ederlerse bebeğimi nasıl görecektim…
Yoğun bir çabayla sancılarımı durdurmaya beni de sakinleştirmeye çalıştı canımcım ve canım doktor ve ekibi. Aldığım ilaçlar biraz iyi geldi sabah 11 gibiydi eve geldik uzandım derken sancılarım bir daha başladı en son akşam 7 gibi “artık dayanamıyorum beni hastaneye götür ne olursa olsun ya da beni öldür yeter ki bitsin bu ağrım” 🙂 dediğimi hatırlıyorum canımcıma.
Hızlı bir şekilde toparlandık ve Araştırma hastanesinin yolunu tuttuk. Acilden giriş yaptık derken 20.55 gibi yatışım gerçekleşti. Muayeneye girdiğimde asistana: nöbetçi doktorun kim olduğunu sordum “Eren bey” yanıtını alınca inanılmaz şaşırdım çünkü Muğlanın en iyi kadın doğum doktorlarındandır ve ondan sıra almak imkansız gibi bir şeydi. İnanamayıp yeniden sordum “doğumumu kim yapacak” yeniden Eren bey yanıtını aldım o zaman inanılmaz rahatladım sonra asistan hemşireye: “küvez var mı” diye sordu o sıra kalbimi tutmuş olabilirim 🙂 hemşire de “evet öğlen bir tane boşaldı” diyince derin bir oh çektim. Şansıma hem ismini çokça duyup iki hamileliğimde de muayene olamadığım iyi bir doktor hem de küvezin olup Denizliye gitmeyeceğimizin rahatlığı beni gerçekten sakinleştirmişti.
Sonra odama geçtim ve asistan geldi “Eren bey doğumunuzu normal yapacağını” söyledi dedi ben “Hayır olmaz, benim ilk çocuğum sezeryanla dünyaya geldi. Ben yapamam doktorla görüşmek istiyorum” dedim sonra doktor geldi. kendisini ilk defa görüyordum. Eren bey isminizi çok duydum sizden sıra almayı çok istedim ama hiç alamadım diye sohbete başladık. O da “e tabi duydun Eren bey nöbetçi hemen doğum yapıyım dedin di mi” diye espri yaptı 🙂 Sonra beni muayene etti muayene sırasında kolunu sıkmışım hatırlamıyorum bile 🙂 sonra dönüp bana “hadi normal yapalım şunu” dedi. Ben de rahmimde perde olduğunu, ilk çocuğumun sezeryan olduğunu söyledim o da dinleyip “eee ne olmuş” dedi 🙂 “Yapamam ben Eren bey” diyince “demin kolumu öyle bir sıktın ki sen mi yapamıycaksın. Sana senden çok güveniyorum, Güçlüsün yaparsın, hadi normal olacak” diyip koluma şakacıktan cimcik atıp odadan çıktı. Ben koca odada öylece kalakaldım 🙂 yanımda da kimse yoktu. Buradaki dostlarımıza doğuma gittiğimizi söylememiştik. Her an Denizli’ye gidebilirdik peşimizden kimseyi sürüklemek istemedik. Aniden olduğu için de ailemizden kimse yoktu. Dışarda canımcım ve minikom vardı sadece.
Yatağıma uzandım ve “Kızım çiler bu acını senden başkası almıycak senden, hadi kabul et normal yaparsın sen ” diyip kendimi bir güzel sakinleştirdim 🙂
Odaya canımcım ve minikom geldi. Sancı çekerken eşimin ve minikomun endişeli bakışları, soruları derken daha fazla dayanamayıp ikisini de çıkarttım odadan 🙂 Kaldım mı yine yalnız 🙂
Neyse ebe geldi “bu normal doğum nasıl yapılıyormuş” diye sordum o da anlattı ve odadan çıktı. o vakit sancılarımı kabul edip onları sakince ve bilinçli bir şekilde karşılamaya başladım. Gerçekten de ağrılarım hafiflemeye başlamıştı. Bence normal doğumun en önemli noktası sancıları gerçekten kabul edip kendini o an bedenine bırakıp sancıları sakince karşılamak… derken açılmam 6-7 cm buldu. Doktorum geldi ve “Aferin sana diyip gülümsedi. kontrol edince kasılman az ama sancın çok, açılman da gayet güzel ne yapıyorsan devam et” dedi 🙂 çünkü ebeyle konuştuğumuzda bu kasılmalara anca sabaha doğurursun demişti ondan açılmamın kısa sürede bu kadar çok olmasına şaşırmışlardı 🙂
Çok geçmeden doktorum ebe ve asistan bir daha geldi. Son defa muayene etti ve “haydi müsaade edin bu kız doğum yapacak” diyip ebeye dönüp iğne yapmasını istedi. İğnem yapıldıktan sonra Eren bey başka bir hastaya bakmak için gitti. Asistanı yanımda bekliyordu ki bir de baktık ki benim küçük adamım geliyor 🙂 hemen tabureyi çekti ebe de yanıma oturup ne yapacağımı söylüyor bana destek oluyordu. Bağırmadan ve çığlık atmadan tamamen kendimi bedenimi dinleyere hareket ettim veee işteee saat tam 11:55 dünyanın en güzel ağlama sesi ve onunla birlikte rahatlama hissi…
Başardım başardık oğlum..
Kucağıma alıp doyasıya kokladım bu hissi daha önce yaşamıştım, bu kokuyu daha önce almıştım veee inanılmaz özlemiştim..
Hiç beklemediğim kadar kolay oldu doğumum sonra kapı açıldı doktorum geldi “beni beklememişsin bile” diyip gülümsedi ve dikişlerimi atmaya başladı. öyle çok dikişim olmadı ama inanın dikiş doğumumdan daha çok ağırdı 🙂
Hani normal doğum yapanlar hep çocuk doğunca o rahatlama hissinden bahsederler ya. kendim doğum yapana kadar o kısmı hep abartılı bulurdum ama değilmiş 🙂 gerçekten o duygunun tarifi yok mucize gibi bir şey bence.
Endişeli başlayan doğum hikayem istesem, bilinçli yapsam bu kadar harika geçemezdi. doktor, ebe, ekibi ve ben bir iki saatte harika bir ekip olmuştuk.
Doğum sonrası bebeğimi kokladıktan sonra erken doğduğundan küveze götürdüler. Riskim olduğundan hamileyken ciğer geliştirici iğne vurulmuştum bir de miniğim beklenilen kilodan fazla doğup 2.160 gr doğmuştu bunlar bebeğime erken kavuşmamı sağlıyacak diye düşünmüştük doktor da aynı fikirdeydi bu yüzden içim rahattı. Artık acılarımdan kurtulmuş bebeğimin de sağlıklı olduğunu öğrenmiş mutlu bir anneydim.
Ben eşim minikom şimdi de küçük adamım.. işte tüm bu süreçte sadece bizbizeydik.
Minikom dışarda babasının kucağında uykulu gözlerle karşılamış kardeşini 🙂 doğum bitince canımcım miniko rahat uyusun diye onu komşumuza Esin teyzemize bıraktı. giderken uyumuştu zaten. o uyanmadan sabah erkenden de gidip eve geçirdi 🙂 evde uyanınca nerede kaldığını hatırlamadı bile 🙂
Canımcımla görüşmemiz geceyi buldu. yanımızda kimse olmadığından hastane ve dışarı işlerini anca bitirmişti derken gece 3 gibi odaya geldi. Az biraz sohbet ettik. saat 7 gibi de minikonun yanına koştu. ben de iki gündür rahat yatamadığım o derin mis gibi uykuma daldım 🙂 uyanınca da telefon görüşmeleri derken minikom ve canımcım geldi odada doğum yaptığım saatin gelmesini bekledik ve nihayet taburcu olduk. Hastaneden elim boş çıkmak beni çok üzse de küçük adamımın sağlıkla doğması ve sağlıklı olması içimi rahatlatıyordu.
Daha sonra tam 23 gün bekledim küçük adamıma kavuşmak için. Sarılıktı beslenmesiydi derken 23 günü bulduk.
Bu süreçte sürekli emzirmeye gidiyor onu görüyordum ama yetmiyordu tabi. Minik adamıma kavuşunca da: “Ben şimdi anne oldum” dediğimi hatırlıyorum 🙂
Artık daha rahat daha huzurluydum..
Sezeryan sonrası normal doğum yapmıştım. bu his tam olarak nasıl anlatılır bilmiyorum ama hem sezeryan hem normal doğum yapmış biri olarak bence iki doğum şekli de mucizevi bir şey.. çünkü ikisi de bir mucizeyi veriyor kollarımıza. bu yüzden doğum şeklini çok abartmıycam ama yine de yaşadığım deneyimden mutluydum. hayatın verdiği güzel bir sürpriz olarak kalacak anılarımda 🙂
Benle birlikte ailelerimize de sürpriz olmuştu 🙂 Doğumum bitince aile grubumuza başardım diye mesaj attım 🙂 başardım kelimesi ilk defa bana bu kadar duygusal ve anlamlı gelmişti. Evet başarmıştım çünkü doğumuma doktor ve ebeler müdahalede bulunmamıştı yani karnımı sıkma ya da ne biliyim herhangi bir müdahale olmadı hatta doğumumu doğum sandalyesinde ya da ayrı bir odada değil de normal yatakta sadece ayak altına konulan yükseltme aparatıyla her ana tanıklık ederek yapmıştım. bu detaylar da beni ayrıca mutlu ve rahat kılmıştı.
Doğum sonrası ve ertesi günü odama hem SSVD yaptığım ve hızlı bir şekilde, bağırıp çağırmadan doğum yaptığım için tebrik niyetine hemşire ve yan odadan birkaç aile gelmişti 🙂 çevremde bu deneyimi yaşayan kimse olmadığından duyan şaşırıyordu 🙂 bence bu başarı benden çok doktoruma aitti çünkü o ısrar etmeseydi asla böyle bir şeye kalkışmayacaktım 🙂
Velhasıl acısıyla tatlısıyla benim doğum hikayem de bu şekildeydi. Sormak istediğiniz bir şey olursa seve seve anlatır yanıtlarım ama her zaman dediğim gibi nasıl doğum yaptığımızın bir önemi yok Minikolarımıza sağlıkla kavuşalım yeter.
SEVGİLER 🙂